Ana Sayfa Arama
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    “Teknoloji çok hızlı ilerliyor, Mersin olarak pay almalıyız”

    Mersin Ticaret ve Sanayi

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, bir TV programında soruları yanıtladı. Büyük şirketlerin global şirketlerin iflasın eşiğine geldiği, çalışanlarını işten çıkardıkları, tesislerini kapattıkları haberleri ile ilgili ve Donald Trump’ın Ameriken Başkanlığ’nın dünyayı nasıl etkileyeceği ile ilgili konuşan Çakır, “Pandemi sonrası durgunluk sinyalleri veriliyordu. Bunda pandeminin de etkisi oldu. Çözümlemek için çok çaba sarf edildi. Amerika, Avrupa Çin’de mücadele verildi. Durgunluktan çıkmak için farklı alternatifler deneniyor. Savaşlar da bunlardan biri. Trump’ın seçilmesi yeni heyecan getirdi. Trump denince herkes bir belirsizlik görüyor. Gelecekte nasıl yol haritası çizileceğini kimse bilmiyor. Şimdi ciddi gümrük duvarlarından Avrupa ile ayrışmadan bahsediliyor. Rusya – Ukrayna Savaşının duracağı düşünülüyor bu olumlu. Avrupa’nın bir bütün olarak değil onların da ayrışma isteğinden bahsediliyor. Bu bir olumsuz yön. Savaşın bitmesi, Avrupa’nın güçlenmesi açısından olumlu. Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatı yüzde 50-55’in üzerinde Avrupa büyümeleri çok düşük. Savaşın bitmesi olumlu yön getirebilir. Trump söyleminde güvenliğinizi kendiniz sağlayın modu dünyayı olumsuz etkiliyor. Herkes savaş ekonomisiyle çalışacak. Ülkeler savaş bütçeleri koymaya başladı. Daha çok istihdamdan ziyade kendi güvenliğimizi nasıl sağlarım bakış açısıyla çalışıyorlar. Seçimlerde aşırı sağ partiler başa gelmeye başladı. Bu, göçmen politikalarını da dünya ekonomilerini de etkileyecek. Herkes kendi kabuğuna çekilip kendi düzenini oluşturma yoluna gidiyor. Bu da dünya için çok iyi değil. Bizim iklimi de sanayiyi de tarımı da birlikte global planlamamız lazım.” dedi.

    “Teknoloji çok hızlı ilerliyor,
    Mersin olarak pay almalıyız”

    Gazze ve Ortadoğu’daki durum ve ihracat ile ilgili değerelendirmelerde bulunan Çakır, “Oradaki soruna Trump’un çok olumlu el atmayacağını düşünüyoruz. Rusya – Ukrayna Savaşı’nın bitmesiyle olumlu tablo varsa Ortadoğu’nun kanayan yarasına pansuman olmayacak. Bizim coğrafyamız için olumsuz bir yön olabilir. Ne kadar hazırız bilmiyoruz ama ciddi hazırlık yapılmalıyız. Dünyada Çin çok hızlı geliyor. Trump’ın gelmesi Çin’i olumsuz etkileyecek. Hem Avrupa hem Amerika Çin’i durdurmaya çalışıyor. Gümrük duvarlarını kaldıracağım diyor bu, bizim gibi ülkeleri etkileyecek Amerika ciddi ithalat yapıyor. Çin her taraftan büyüme mücadelesinde. Çin’in elektrikli araçlara dönmesi, sanayisindeki büyüme Almanya’nın araç piyasasını yüzde 40 azaltmış. Almanya elektrikli arabaya dönemiyor Çin’le rekabet edemiyor. Hidrojen üzerinden hareket etme çabaları var. Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Biz ülke olarak da şehir olarak da bundan pay almalıyız.” şeklinde konuştu.

    “Hedefimiz 5. sırada olmak”

    Mersin ekonomisinin hedeflerine de değinen Çakır, “Hızlı gidiyor ihracatta. İhracat geçen yılın 9 ayına göre yüzde 11 artmış. İthalatımız da yüzde 1 artmış. İhracat yaptığımız ülkelere bakınca AB’ye yapıyoruz bir de Afrika’ya ihracatımız başlıyor. İthalat yaptığımız yerler Asya. Cari açıkta artı durumundayız. Türkiye’nin 7. büyük ihracatçı kentiyiz. Hedefimiz 5. sırada olmak. Yılsonunda 10 milyar doları aşan ihracat rakamı bekliyoruz. Enerji olarak genel olarak yüzde 17 artışı var Mersin’in. OSB’deki enerji artışı da yüzde 5 civarında ilk 9 ayda. Serbest Bölgemizde 9 bin 144 istihdam var. 362 firma faaliyet gösteriyor. 2 milyar doların üzerinde ticaret hacmi var. Konut satışında da Türkiye’nin yüzde 10 konutunu Mersin üretiyor ve yabancıya konut satışında 3. sıradayız. Antalya önümüzde gidiyor turizmden dolayı. Kredi hacimlerini de söyleyeyim. Nakit kredi olarak Türkiye’de 12. sıradayız. Mevduat olarak da 11. sıradayız.” ifadelerini kullandı.

    ‘Ortak hareket edersek Akdeniz
    ülkeleri olarak Afrika’ya girebiliriz’

    Çakır, “ASCAME Akdeniz’de kıyısı olan ticaret ve sanayi odalarının birliği. Bu birliğin üyesiyiz. Burada 300 oda var. 23 ülke var. 250 şehir var. İspanya, İtalya, Yunanistan, Mısır, Fas, Türkiye gibi büyük ülkeler var. Bu ülkeler oturup birlikte neler yapabiliriz? Yeşil enerjide ne yapabiliriz ortak projelerimiz ne olabilir konuşuyoruz. Dijitalleşmeyle ilgili neler yapabiliriz diye görüşüyoruz. Biz oranın Bilişim Sektörü Başkanlığını yürütüyoruz. Birlikte oturduğumuzda bazı politikaları birlikte belirlememiz lazım. Tarım, turizm, lojistik, sanayi politikalarını birlikte üretelim dendi. Dünya turizminin yüzde 40’ını Akdeniz ülkeleri yapıyor. Bilgileri paylaşırsak aynı şeyleri tekrarlamadan tamamlayıcı işler yapabiliriz. Liman yapacağımız zaman da turizm yapacağımız zaman da birlikte planlamalıyız. Dünya tek, iklim hepimizi etkileyecek birlikte bir şey yapabilmeliyiz. Politikaları birlikte belirleyelim dedik. Örneğin Afrika büyük bir pazar 1 milyar 300 milyon civarında Pazar büyüklüğüne sahip 56 ülke var ve bakir bir pazar. Lojistik maliyetleri çok yüksek. Lojistiği birlikte planlayalım dedik. Ortak hareket edersek Akdeniz ülkeleri olarak Afrika’ya girebiliriz. Yüzde 70 genç nüfus varken bazı ülkelerde de istihdam sorunu yaşanıyor. Ülke olarak biz de Mısır da çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Ülkeleri yerinde eğiterek orada zenginleşmelerini sağlarsanız göçü azaltırsınız. Biz nasıl meslek okulu projemizde öğrencileri okurken fabrikalarla eşleştiriyoruz ve mezun olduklarında işlerini hazırlıyoruz Mısır’daki çalışanı da burada İtalya’da İspanya’da çalıştıracağımızda ona göre eğitim verirsek hem onlar işsiz kalmaz hem istihdam sorunu kalkar.” dedi.

    “Şu anda Mersin olarak turist gelsin diyoruz”

    Tarımda herkesin aynı anda narenciye ektiğini ve bunun olmaması gerektiğini savunan Çakır, “Üreten ve tüketen ülkeler belli. Oturup politikaları birlikte yaparsak alternatif ürünler çıkabilir. Üniversiteler ortak çalışıp ar-ge’leri birlikte yapabilir. İklim nedeniyle hastalıklar başladı tarım da turizm de sanayi de etkilenecek. Ortak hareket etme teklifi çok hoşlarına gitti. Fikirlerimizi ASCAME başkanına anlatmıştık İtalyan Tarım Bakanının da hoşuna gitmiş. Artık birleşme kültürünü sadece şehirlerde değil ülkelere de açmalıyız ki kıt kaynakları verimli bir şekilde kullanmayı sağlamalıyız. Barselona’ya gittik. Orada artık turist istemiyorlar. Biz ise şu anda Mersin olarak turist gelsin diyoruz. Turist fazlası nedeniyle orada güvenliği kaybetmişler ve orada yaşayan insanlar mutlu değil. Bizim şu anda bakir bir turizmimiz var. Bu olumsuz durumu olumluya çevirebiliriz. Onların yaşadığı olumsuzluğu nasıl olumluya çevirebiliriz? Bölgemize zengin, para harcayan turist getirmeliyiz. Kitle turizmi değil, çok turist değil. Antalya kitle turizmi yapıp çok ucuza oda satıyor. Ana gelirleri turizm. İspanya’nın da ana geliri turizm. Turizmi ellerinden alırsanız ekonomileri sıkıntıya girer. Biz Mersin olarak tarımda, sanayide lojistikte güçlüyüz. Doğru planlamayla turizmde de güçlü olabiliriz. Kaliteli, butik turizme yönelirsek onların yaşadığı sıkıntıyı yaşamayız. Cruse turizmi çok para kazandırıyor onu çok önemsiyorlar. Bizlerin de olumsuz örnekleri alıp olumluya çevirmemiz lazım. İnanç turizmi de bizim için çok kıymetli. Bu noktadan da farklı bir turizm planlayabiliriz. Mersin’de bu konuda çalışmalar var. Biz ne istiyoruz? Turizmde kimi istiyorsak buna göre restoranı, taksicileri tüm sektörleri buna hazırlamalıyız. Şehri hazırladıktan sonra turisti çağırmalıyız. Geldiklerinde memnun edemezsek sıkıntı olur.” diye konuştu.

    “Çok başarılı bir fuar geçti”

    Çakrı şöyle devam etti;
    “Aynı konu sanayi için de geçerli. Bize yatırım gelsin yabancı sermaye gelsin diyoruz ama yerlerimiz artık azaldı. Katma değerli üretim yapmalıyız. Önce planlamalıyız sonra demeliyiz ki sen ne istiyorsun. Ne kadar tekniker, teknisyene ihtiyaç var? Biz hele fabrikayı getirin sonra ayarlayız dememek için önce altyapı oluşturmalı, personel, araziyi ayarlamamız lazım. Katma değerli üretim yapan, teknolojisi yüksek firmaları bulup onları buraya istemeliyiz. Biz Mersin’i gelecekte bir Barselona gibi görüyoruz. Onların çektiği sıkıntıları çekmeden altyapı oluşturmalıyız. En son SAHA İstanbul’a katıldık. 3. kez katılıyoruz. Avrupa’nın en büyük kümelenme fuarı. Savunma kümesi ama sadece savunma değil, havacılık ve uzay sanayisi de var. Ülkenin geleceğinin emin ellerde. Yapılan çalışmalarla savunma sanayinde dışa bağımlığımız yüzde 20 seviyesine indi. Dünyanın sayılı fuarlarından birisi. Yabancı ülkelerden çok fazla üst düzey komutanlardan hükümet insanlarından devlet adamlarından çok insan fuara katılıyor. Biz de 3 senedir MTOSB ile birlikte ortak girişim yapıp stant açıyoruz. Buradaki firmalarımızı standımıza dahil ediyoruz. Potansiyel firmaları da dahil ediyoruz. Geçen sene savunma sanayine hiç hizmet vermeyen firmalar şu anda savunma sanayine ürün vermeye başladı. Yan sanayi olarak, ana tedarikçi olarak ürün satıyorlar. Planlarda artık uzay sanayisi de işin içine girmeye başladı. Kendi sistemimizin kurulmasıyla ilgili çalışmalar var. Bizde katmadeğerli ürün olduğu için Mersin firmalarını burada tutalım diyoruz. Bu yıl Sayın Valimiz de katıldı. Valimiz, MTOSB, MTSO olarak oradaydık. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı firmaları Havelsan, Roketsan gibi firmalara ziyaretlerde bulunduk. Mersin firmalarımızı tanıştırdık. Onlar bizi ziyarete geldi. Bakanlarımız ziyaretimize geldi. Güçlü firmalarımız var. O da bizi çok mutlu etti. Çok başarılı bir fuar geçti.”

    “Ortak bir alfabe kararı alındı, bu enteresandı”

    Yeni nesil sanayiyi destekleyebilecek eleman sıkıntısının Mersin’de yaşanması olasılığıyla ilgili de ğörüş belirten Çakır, “Onun için geçen yıldan başladığımız bir proje var. Göreve geldiğimizde gördük ki herkesin sorunu eleman, herkesin sıkıntısı iş. Buluşma konusunda sıkıntı var derken nasıl yapabiliriz diye baktık yakında Milli Eğitim ile OSB ile birlikte duyurusunu yapacağız. Öğrencilerimizi sanayi ile tanıştıracağız ustaları okullara götüreceğiz. Çocuklar mezun olduktan sonra çalışacakları yerleri belirleyip işyerlerinde staj yapmadan acemilik çekmeden çalışıyor olacak. OSB firmalarımızın da küçük sanayicinin de eleman sorunu çözülmüş olacak. Hem okulların iyileştirilmesiyle ilgili sanayici destek verecek. Böyle bir çalışma yapılınca bu sorunu çözmüş olacağız. Kreş yatırımları var. Kreşlerin yapılmasıyla kadınların işletmelere girmesi sağlanabilir. 50 bin işsiz var İŞKUR’a kayıtlı. Onlara da iş garantili eğitim veriyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızda kadın kalıpçı ustası yetiştirilmesiyle ilgili. Nişantaşı Üniversitesi eğitim veriyor biz MTSO olarak sertifika veriyoruz MERYAP da iş garantisi veriyor. Belediye ile yaptığımız ayrı çalışmalar var. Artık boşta durma lüksümüz yok. İş de zaman da kıymetli. Türk Devletleri bizim özümüz. 8 ülke var orada. Türk devletleri bir araya gelerek ne yapabileceğimizi uzun zamandır konuşuyorlar. 500 milyon nüfustan bahsediyoruz. Ortak bir alfabe kararı alındı. Bu enteresandı. Ortak bir bayrak, ortak para birimi konuşuluyor. Ticaretimizi ortak nasıl yapabiliriz. Ortak Turan sanayisi kuralım, tüm ülkeler burada olsun deniyor. Yine Türk ülkelerinin kümelenmesi. Bu da heyecanlı. Buradan bir grup olarak gittik. Sanayicimizi nasıl buluşturabileceğimizi görüştük. İşimizin ihracat, dış ticaret olması lazım. Bizim yurtdışına mal satmamız lazım. Ülke şartlarında döviz kurlarını çok baskılandığı için maalesef ihracatçımız biraz zor durumda. Bu da Mersin ekonomisini etkiliyor. İhracatçımızın biraz dayanması, verimliliklerin artırılması gerekiyor. Türkiye çok özel, Anadolu çok özel bir coğrafya sağlam durmalıyız zor günlerin geçeceğini umut ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    “Artık sorunlarımızı konuşmaktan öte çözüm için icraata dökmemiz lazım”

    Mersin ekonomi zirvesinin önemli bir zirve olduğunu söyleyen Çakır, “Pilot bir çalışma. Ticaret Bakanlığı ile görüşüldü. Valilik, MEP, Odalar işin içinde. Bölgedeki tüm dernekler işin içinde. Hep birlikte Mersin’in dört sektörü var dedik. Lojistik, turizm, sanayi, tarım dedik. Bu sektörlerde sorunlarımız var masaya yatıralım. Çalıştaylar yapalım. Bu çalıştaylara bakanlık temsilcileri gönderilecek. Sorunlara onlar ortak olacak. Bu sorunları Ankara’ya taşıyacaklar çözümüyle ilgili çalışacaklar. Çözülmüyorsa nedenlerini anlatacaklar. Bu açıklamaları da sonunda Bakan gelerek açıklayacak. Artık sorunlarımızı konuşmak değil toplantıdan öte çözüm için icraata dökmemiz lazım. Takibi yapmalıyız. Bu zirve o nedenle önemli. İyi sonuçlar çıkacağını düşünüyoruz. 20’sinde başlayacak. Duyuruları yapılacak. Şehir bu konuda da kenetlenmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde lansmanı yapıldı. Artık sorun konuşmak yerine çözümle ilgili yol haritası çizeceğiz. Mersin’in en güzel yanı çok kimlikli olması. Savunma sanayinde güçleniyoruz. Yeni organize sanayi bölgeleri yapılıyor. Turizmde potansiyelimiz var, tarımda çok güçlüyüz. Değişik sektörlerle birlikte büyümeliyiz. Yumurtayı tek sepete koymamış oluyoruz ve avantaj sağlıyor. Türk Cumhuriyetleriyle Akdeniz’le birlikteyiz. Artık yurtdışı temasları artırıyoruz. Fas bizi ASCAME sonrasında konuşmacı olarak davet ediyor. İklim değişiyor ve bu değişimden ürünlerimiz etkilenecek. Bir tek biz değil tüm dünya etkilenecek. Ürün desenini birlikte planlamazsak hep birlikte kaybedeceğiz. Bu değişime hazır olmamız için dönüşmemiz lazım. Teknolojide konuşulan hep yeşil dönüşüm. Artık teknolojiye dönmek zorundayız bu bizim keyfimiz değil. Dijitalleşmezsek yeşil dönüşümü sağlamazsak ayakta kalamayacağız. Ana ticaretimiz Avrupa onlar istemese de dünya için yeşil dönüşümü sağlamalıyız.” dedi.

    “Yeni nesil meslek eğitimlerimiz var”

    MTSO’nun hazırladığı projelere değinen Çakır, “Yapay zeka temelli yeni nesil B2B buluşmaları var. Biz MTSO olarak Mersin’de üyelerimiz, firmalarımızın birbiriyle ticaret yapmasını sağlamalıyız. Firmalarımızı eşleştiriyoruz. Bir uygulama var indiriyorsunuz firmanızın durumunu belirliyorsunuz ve yapay zeka ile sizi diğer gruplarla eşleştiriyor. Siz hem satıcı hem alıcı olabilirsiniz. Biz ilk kez bölgedeki firmaları bir araya getirip eşleştireceğiz. Konya, Adana, Antep, Maraş gibi. 25 bin kişinin eşleşmesini istiyoruz. 6 dakika süreniz var. Sizi oturtup karşınıza sizin sektörünüzle ilgili birini getiriyorlar. Kartvizit alışveriş yaptırıyorlar. Görüşme sonunda dijital bir anket yapılıyor doğru görüşme oldu mu sorusunu soruyorlar. Eğer görüşmeden memnunsanız karşınıza benzer başka bir firmayla eşleştiriliyorsunuz. Memnun kalmazsanız yeni kişilerle eşleştiriyor. Önce bölge olarak bir araya geldikten sonra belki bunu yurtdışına da taşıyacağız. ASCAME’ye Türk devletlerine taşıyacağız. Bu etkinliği 2025 Ocak ayında yapacağız. Yeni nesil meslek eğitimlerimiz var. COBOT eğitimlerimiz var. Atölye1886’da ciddi eğitimler veriyoruz. 150 meslek okulu öğretmenine yeni nesil mesleklere yönelik eğitimler veriyoruz. Mükemmeliyet Merkezi Projemiz var. Liman Şehirleri Projemiz var. Akdeniz’in limanların temiz olması projemiz var. ASCAME devreye giriyor. Mısır’ın attığı çöpten Türkiye, İtalya etkileniyor. Tek başımıza değiliz ülkelerin de şehirlerin de beraber olması gerekiyor. ODTÜ’nün de belediyelerin de içinde olduğu Temiz Akdeniz Projesi var. Liman Şehirleri Projesi var. İklim değişikliği adaptasyonuyla ilgili. Bu da önemli. İklim değişikliğinden önce bu proje yazıldı. Çünkü iklim değişince ürün çeşidiyle ilgili sorun olacak. Biz geçimi tarımdan sağlıyoruz. İklim değişti narenciyenin gelecek sorunu çıkınca ne yapacağımızın projeksiyonunu şimdiden çizmeliyiz. Normalde bakanlıklar bunu hazırlamalı. Hazır değilse biz yapmalıyız ki şehrimizi geleceğimizi koruyalım.” şeklinde konuştu.

    “Mersin’in önü çok açık ama yanlış planlamamalıyız”

    Çakır sözlerini şöyle tamamladı;
    “Heyecanımız büyük. Zorlu süreçlerden geçiliyor. Anadolu zor bir coğrafya iyi okumalıyız. Savaşlardan, olumsuzluklardan nasıl pay çıkarabiliriz bakmalıyız. Gelecek olumsuzlukları görerek kendimizi ona hazırlamalıyız. İşi şansa bırakmamalıyız. Depremin olacağını bilip hazırlanmalıyız. Savaşı öngörüp alternatif pazarlar ürünler bulmalıyız. Buna hazır olursak yer olarak çok önemli bir yerdeyiz. Kritik nokta Mersin için söylüyorum çok hızlı büyüyecek. Tarım, turizm, sanayi olarak da. Ama büyümeyi doğru planlamalıyız. Tersine lojistik yaparak biz firmayı yurtdışından buraya getirmemiz gerekiyorsa ona göre doğru strateji geliştirmeliyiz. Çin’in Pire Limanını alması stratejik bir hareket Çin birkaç liman daha aldığında ülkelerin satışıyla ilgili ekonomik gücüyle ilgili zarar görebilir Avrupa bu hesabı birlikte yapmalıyız. Büyümenin tabana yayılması gerekir. Çok düşünüp doğru hareket ettiğimizde Mersin’in önü çok açık ama yanlış planlamamalıyız. 17 senedir Mersin Türkiye’de bir ilki sürdürüyor. Kent edebiyatı ödülünü veriyor. Türkiye gündeminde olan bir konu. Edebiyatçılar tarafından uluslararasında da gündemde. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü alması kişilerin biyografilerinde önemli rol oynuyor. Bu ödül artık saygınlık ifade ediyor. Marka değeri çok yüksek oldu. 17 senedir veriyoruz. 17 sene önce de yönetim kurulundaydım. Düzenli takip ediyorum. Salonumuz doluyor. Ticaretin dışında bu ödül töreni izlendiğinde o bilgileri gördüğü zaman resmen doyuyorsunuz. Her sene bu ödülü bekleyen ve o konuşmaları dinlemek isteyen iyi bir grubumuz var. Çok mutluyuz. Kültürel olarak da şehrimize destek verdiğimiz için. Emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum.”