Tarsus Tarımsal Ürün İşleme Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı, OSBÜK Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik İhtisas Kurulu Başkanı ve OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi Gül Akyürek Balta, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde açıklamalarda bulundu.
Akyürek Balta, “Bildiğimiz bir gerçek var. Her ülke nüfusunun yüzde 50’sini kadınlar oluşturur. Bu nüfusun önemli bir bölümünü ekonomiye sokamıyorsanız ciddi bir kaybınız var demektir. Bu kaybın pek çok nedeni olabilir. Ancak ülkemize baktığımızda iki büyük etmen görüyoruz. Kadın nüfusun eğitim sorunu ve fırsat eşitsizliği. Yani kadın nüfusumuzu istihdam etmede ciddi sorunlar yaşıyoruz. Tüm bu handikaplar içerisinde kadınların yaptığı her atılımın, her çıkışın ne kadar kıymetli olduğunu ifade etmeye gerek bile duymuyorum.” dedi.
“TÜİOSB olarak kadın çalışanların sayısı noktasında öne çıkacağımızı rahatlıkla
söyleyebilirim”
Akyürek Balta şunları söyledi;
“Tarım sektörü kadın istihdamı konusunda önemli bir fırsatı barındırıyor. Burada bir sıkıntımız mevcut ve TÜİOSB’nin bu anlamda da bu sıkıntıyı giderecek bir yönü olacağını görüyorum. TÜİK’in Tarım Sektöründeki istatistiklerine baktığınızda ücretsiz tarım işçisi olan kadınların oranı 2021 yılında yüzde 80 civarında iken ücretli olarak çalışan kadınların oranı yüzde 10’dur. Sektörde kadın çalışan sayıları oldukça yüksektir. Bizim hedefimiz TÜİOSB ile kadın çalışanların kayıt altına alınması ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmeleridir. Öte yandan ister mavi ister beyaz yakalı olsun, kadın çalışanların artması da bir diğer hedefimizdir. Diğer bir değişle TÜİOSB olarak kadın çalışanların sayısı noktasında öne çıkacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.”
“Türkiye yüzyılına imzamızı
atmak istiyoruz”
“Daha önce hazırladığımız ve TÜİOSB Gıda İnovasyon Merkezimiz kapsamında çalışmalarını gerçekleştirdiğimiz Kadın Ortak Girişim Fabrikaları (KOGİF) projesini gerçekleştiriyoruz. İnovasyon merkezimiz, fikri olan kadın, erkek, genç tüm girişimcilere yönelik olmasına karşın, ilk çağrıyı kadınlarımıza yapmayı tercih ettik. KOGİF projesi ile iş dünyasında girişimci, nitelikli, üretken ve etkin kadınlar olmasını hedefledik. Proje ile gıda ve tarım konusunda kadınlarımız, geliştirecekleri özgün, inovatif ve teknoloji tabanlı iş fikirlerini hayata geçirecekler. Önümüzdeki süreçte de yine kadınlarımız için model oluşturacak yeni projelerimizi hayata geçireceğiz. Cumhuriyetin ikinci 100 yılında ülke sanayinde, ticaretinde, ihracatında özetle üretimin her dalında daha çok kadının katılımı ile Türkiye yüzyılına imzamızı atmak istiyoruz.”
“Yeşil Doğan” vurgusunu yapmamız hiç tesadüf değildi”
“Tabi şunu özellikle belirtmek isterim. İklim değişikliği ya da yeşil ve dijital dönüşüm gibi çok özel hassasiyetler gerektiren alanlarda kadınlarımız daha duyarlılar. Bizde bu duyarlılıktan güç alarak ikiz dönüşüme dikkat çekecek bir kavram geliştirdik. Bu anlamda, TÜİOSB’nin tanıtılması noktasında “Yeşil Doğan” vurgusunu yapmamız hiç tesadüf değildi. Hem çevre duyarlılığını hem de yeni bir doğuşu, yeni bir varoluşu öne çıkarmaya çalıştık. Çevre ve iklim hassasiyetleri ile ekonomik bir kalkınmanın mümkün olacağını anlattık. Şu ana kadar da bu konuda başarılı olduğumuzu görüyorum. 2018 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz TÜİOSB’nin 2023 yılında bölge arazi düzenleme çalışmalarını ve arsa tahsislerini tamamlandık. Akabinde altyapı ihalemizi gerçekleştirdik. Bölgemizde yoğun yatırımcı ilgisi sonucunda 125 hektarlık ilave alan için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından kurum olurunu aldık ve yüzde 90 doluluk oranına ulaştığımız için ek genişleme alanı için talep başvurularını da almaya başladık. 2025 yılında üretim tesislerimiz hayata geçmeye başlayacak. İklim ve çevre duyarlılığımız sonucunda böylesi bir başarıyı elde etmek bizi ziyadesiyle memnun ediyor.”
“Kararlılıkla yürüyen her kadın, çalışma hayatında çok önemli aşamalar kaydedebilir”
“Ancak, istihdam konusuna çözüm bulmak kadar, bulunduğum konumda gerek kendi işimde ve gerekse TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı olarak, kadınların yönetim kadroları başta olmak üzere üretimin her alanında yer almaları için daha fazla projeye imza atmak gerektiğine inanıyorum. Diğer bir hedefim de ülkemizde kadın sanayicilerin sayısını artırmak ve özellikle karar verici mercilerde daha fazla görev almalarını istiyorum. Bu bağlamda da çok kapsamlı çalışmalar yürütüyorum. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki, kadınların yapamayacakları iş olmadığını düşünüyorum. Kadınlar, eğer isterlerse ve fırsat verilirse her alanda çalışabilirler. Kadınlarımızın başarılı olması, iş hayatına girebilmeleri için bazı konularda donanımlı olmaları gerekiyor. Önce iyi bir eğitim için ne gerekiyorsa, koşulları çerçevesinde bunu yapmaları önemli. Eğitim, kadının cesaretinin temelini oluşturan en önemli etkenlerden birisi. Bir diğer husus da tabi ki cesur ve atak olmaları gerekiyor. Bu iki koşulun üzerine koyabilecekleri tüm artıları zaman içinde eklemeleri de kadını çalışma hayatında başarıya taşıyacaktır. Yenilik, disiplin ve kararlılıkla yürüyen her kadın, çalışma hayatında çok önemli aşamalar kaydedebilir.”