Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, iklim hedeflerine ulaşmak için düşük karbonlu üretimi geliştirmenin önemine ilişkin vizyonunu paylaştı.
Rosatom temsilcileri, bu yıl Bakü’de düzenlenen 29. BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) çalışmalarına katıldı.
COP29’da Rosatom’un ana konuşmacıların arasında Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Tatyana Terentyeva, Rosatom Sürdürülebilir Kalkınma Departmanı Direktörü Polina Lyon ve Rusatom Uluslararası Ağ Şirketi’nin Genel Müdürü Vadim Titov yer aldı.
Rosatom temsilcileri konuşmalarında nükleer enerjinin iklim gündemi açısından öneminin yanı sıra, son üç yılda bu konuya kamuoyu ilgisinin ciddi oranda arttığına da değindi. Rosatom Rusya’da ve uluslararası pazarlarda düşük karbonlu üretimin geliştirilmesi, “yeşil düzenlemelerin” oluşturulması ve bilimsel ve eğitim alanlarında uluslararası iş birliğinin genişletilmesine yönelik vizyonunu özetledi. Nükleer konulara ek olarak, Rosatom temsilcileri rüzgâr santralleri, enerji depolama, elektrikli mobilite ve çok daha fazlası gibi diğer yeşil enerji çözümleri hakkında da konuştu.
Nükleer enerjinin yeşil enerjiye geçişteki rolünün hem dünyada hem de Rusya’da güçlenmeye devam ettiğini kaydeden Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, “Nükleer güç santralleri yalnızca düşük karbonlu enerji tedariki sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda enerji güvenliği de sağlıyor. Onlarca yıldır öngörülebilen kilovatsaat başına maliyetleriyle güvenilir elektrik kaynakları olma özelliğini taşıyorlar. Rosatom dünyanın birçok bölgesinde nükleer teknolojilere olan talebi görüyor ve giderek daha fazla ülke nükleer enerji üretimi yapmaya başlamaya veya enerji karışımındaki payını genişletmeye çalışıyor. Nükleer enerji üretim hacminin arttırılmasına, büyük ve küçük enerji santralleri için gerekli miktarda kilit ekipman, personel eğitimi ve finans sektöründen destek sağlamak için üretim temelin buna uygun olarak geliştirilmesi eşlik etmeli. Bütün bunlar devletlerin ve iş dünyasının ortak çabasını gerektiriyor” dedi.
Rosatom’un üst üste 4 yıldır BM iklim konferansına katıldığını ve küresel enerji geçişinin bir parçası olarak nükleer enerjiyi desteklediğini belirten Rosatom Sürdürülebilir Kalkınma Departmanı Direktörü Polina Lyon da şunları kaydetti: “Bakü’deki COP29’da iyi bir çalışma atmosferi vardı. Farklı ülkelerden meslektaşlar nükleer enerjiyle aktif olarak ilgilendiler ve nükleer endüstriye yönelik yeşil düzenlemeyi tartıştılar. Bu nedenle COP29 bizim için özellikle yararlıydı, hatta belki öncekilerden daha etkiliydi.”
Toplantılar kapsamında ayrıca Rosatom ve tüm küresel nükleer endüstrinin çalışmaları sayesinde, nükleer enerjinin faydalarına ilişkin farkındalığın artık önemli ölçüde arttığı ve geleceğin önemli bir yeşil enerji teknolojisi olarak rolünün tanınmasının arttığı kaydedildi.
Rosatom’un konferans alanındaki çalışmalarının önceliklerinden biri de geleneksel olarak nükleer eğitim alanında iş birliği fikirlerinin desteklenmesi ve nükleer teknolojileri destekleyen genç profesyonellerin girişimlerinin desteklenmesi oldu. Bu kapsamda nükleer enerjinin geleceğinin tartışılacağı bir gençlik platformunun geliştirilmesine yönelik bir girişim de duyuruldu.
Rosatom’un katkı sunduğu bir diğer önemli başlık da hassas Kuzey Kutbu ekosisteminin korunmasıydı. Bu kapsamda uluslararası kuruluş “Kuzey Forumu”nun Arktik pavyonunda, Kuzey Denizi Rotası sularına yönelik bir çevresel izleme programı sunuldu. Program, 2021 yılından bu yana Rosatom ve Moskova MV Lomonosov Devlet Üniversitesi Deniz Araştırma Merkezi tarafından uygulanmaya devam ediliyor.