Mersin’in Erdemli ilçesinde, Ağustos 2024’te erkek arkadaşı tarafından yalnızca ayrılmak istediği için bıçaklanarak hayatı elinden alınan sevgili öğretmenimiz Derya Demir’in duruşması Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Konu ile ilgili Adliye önünde yapılan açıklamada, “Bir eğitimci, bir kadın ve en önemlisi bir insan olarak Derya Demir’in vahşice katledilişi, kadın cinayetlerinin ne denli derin ve sistematik bir sorun haline geldiğini acı bir şekilde bir kez daha gözler önüne sermiştir. Soğukkanlı katilin pişmanlıktan uzak ifadesi, kadına yönelen şiddetin toplumsal zemindeki ürkütücü boyutunu da ortaya koymuştur. Bu cinayet, sadece bireysel bir şiddet olayı değil; toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yönelik ayrımcılık ve devlet mekanizmalarının yetersizliği gibi çok yönlü sorunların sonucudur. Derya Demir’in yaşadığı trajedi, benzer kaderi paylaşan yüzlerce kadından yalnızca biridir.” denildi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadınların yasal ve sosyal güvencelerini ciddi biçimde zayıflattı”
Açıklama şöyle sürdü;
“Kadın cinayetlerinin bu vahim boyutlara ulaşmasında, iktidarın kadınları değersizleştiren ve cinsiyet eşitliğini hedef alan politikalarının büyük etkisi vardır. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadınların yasal ve sosyal güvencelerini ciddi biçimde zayıflatmıştır. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti önlemede uluslararası bir rehber niteliğindeyken ve devletlere bağlayıcı yükümlülükler getirirken, bu sözleşmeden çıkılması, şiddet gören kadınların başvurabileceği mekanizmaları etkisizleştirmiş, kadın cinayetlerinin artışına zemin hazırlamıştır. Bu adım, kadınların can güvenliğini hiçe sayan bir anlayışın yansımasıdır ve toplumsal eşitlik mücadelesine vurulmuş bir darbedir.”
“Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz”
“Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Kadınların yaşam hakkını koruyacak etkili önleyici ve koruyucu tedbirlerin uygulanması şarttır. Yargı süreçlerinde faillerin cezalandırılması kadar, toplumsal bilinçlendirme de elzemdir. Bu mücadele yalnızca devlet kurumlarının değil, toplumun tüm bireylerinin ortak sorumluluğudur. Kadınlara yönelik her türlü şiddetin, baskının ve ayrımcılığın karşısında durmaya ve kadınların temel insan haklarını savunmaya dün olduğu gibi bugün de devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız. Derya Demir’in anısı önünde saygıyla eğiliyor, adaletin tam anlamıyla yerini bulması için sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.”