Tekstil sektörünün Mersin ekonomisinin gizli kahramanı olduğunu belirten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır; “150 milyon eşofman üretimiyle Türkiye’yi iki defa giydiren kentiz. 30 binin üzerinde istihdam yaratıyor. Mersin tekstil sektörünü hem Türkiye’ye hem dünyaya tanıtacağız. Sektörlerimizde, birleşerek başaracağız” dedi.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, TRT Çukurova Radyosu’nda tekstil sektörüne ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye ve dünya ölçeğinde Mersin tekstilinin bilinirliğinin ne durumda olduğu sorusuna Çakır, “Mersin’in özelliği, değişik sektörlerimizle güçlüyüz. Tarımından turizmine, ticaretinden sanayisine ve tekstil sektörü de gizli güçlü sektörlerimizden bir tanesi. Tekstili de kendi içinde bölümlere ayırmamız lazım. Mersin çocuk eşofmanı ve büyük eşofmanında Türkiye’de lider durumda. Burada çok ciddi istihdamımız var. Binin üzerinde çalışanlarımız var. Bunlar dağınık değişik noktalarda çalışıyor ama 150 milyona yakın eşofman üretimi yapıyoruz. Türkiye’yi iki defa yedirecek durumda. Bu kadar güçlü bir sektör Mersin’den çıkıyor. Bunun farkına varmamız ve bunlardan ilgilenmemiz lazım. Biz de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu sektörün parlatılması ve büyütülmesi gerektiğinin farkındayız. İhracatla şekillendirmemiz lazım. Üretimin yüzde 35 civarı ihracata gidiyor. Kritik noktalardan bir tanesi, direkt ihracat yapmıyoruz. Aracılara veriyoruz, genelde İstanbul alıyor ve onlar ihracatını yapıyor. İki ana noktamız var burada. Bizim üyelerimizi direkt ihracat yapacak potansiyele getirmemiz lazım. 400’ün üzerinde tekstille ilgili önemli firmalarımız var. Ama mahalle aralarında, dağınık ve değişik yerlerde çalışıyorlar. Şu anda küçük sanayi oluşturulması, bir tekstil kent kurulmasıyla ilgili çalışmalarımız var. Toroslar Belediye başkanımızla, Valiliğimizle, Büyükşehirle, sektör temsilcileriyle, Odamızın Meclisi ve komiteleriyle beraber çalışma yapıyoruz. Toroslar’da tekstil kent kurmayı planlıyoruz. Modern ve sektörü iyi bir noktaya getirebilecek bir sistem belirleyeceğiz. Burada sektör kümelenmesi yapacağız.” şeklinde konuştu.
“Çin’le rekabet edebilecek durumdayız”
Tekstil kentin durumu ile ilgili konuşan Çakır, “Şu anda çalışmalara yeni başladık. Önce belediye ile yer tahsislerini ayarlayacağız. Soru: Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu projedeki rolü nedir? Cevap: Mersin Ticaret Odası’nın bu projedeki rolü; firmalarımızı bir araya getirmek ve kümelenme yapmak. Güçlü olan sektörlerimizde aracıları ortadan kaldırıp, direk ihracata hazırlamak. Üyelerimizi, ihracat nasıl yapılır, hangi ilkelere ihracat yapabiliriz, bu konuyla ilgili bilgilendirmek, eğitmek, sonra da belki bir ortaklık yaparak, yurtdışına ortak bir şekilde ihracat yapmayı sağlamak. Bir de bu Türkiye’de önemli durumda olduğumuz tekstil eşofman sektöründe markalaşma yaratmak. Bir Mersin markası yaratmak. Bu da bizim için en önemli hedeflerimizden bir tanesi.Soru: Güç birliği sağlayacak muhtemelen bu tekstil kent. Belki bilgi, tecrübe ve malzeme desteği de birbirlerine sunabilirler bu noktada. Bu açıdan da kıymetli. Peki baktığımızda dünya tekstil piyasasında da artık her ülke var. Özellikle Çin gibi büyük ve ucuz üretim yapan ülkelerle rekabette oldukça çetin. Tekstil sektöründeki firmalarımızla geçen haftalarda bir araya geldik. Firmalarımız sektörü çok iyi biliyorlar, işlerine çok hakimler. Mersin çok özel bir bölge. Havalimanımızın açılmasıyla, deniz yoluyla Doğu Akdeniz’de önemli bir konumda olduğumuz için lojistik olarak Çin’den çok üstün durumdayız. Bu avantajımızı ve teknolojiyi kullanarak Çin’le rekabet edebilecek durumdayız. Yani bunun için de verimliliğimizi arttırıp, teknolojide de iyi kullanarak, kümelenme yapıp birlikte hareket etme kültürünü yerine getirdiğimiz zaman, biz tekstilde markalaşır Çin ile rekabet ederiz. Avrupa ve dahi herkesle rekabet edecek durumda olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Tekstil kent ihracat gücüne ciddi bir katkı sağlar”
Mersin’in nitelikli tekstil iş gücü konusuna da yanıt veren Çakır, “Dahi Projesi bizim için çok önemli. Türkiye’ye Mersin modeli olarak giren bir projemiz. Mesela okullarımızda 4 gün dışarıda çalışıp, 1 gün okulda eğitimle, bunu fabrikalarda da yapabilecek durumdayız. 1 gün öğretmenler geliyor size mesleki eğitimle ilgili bilgileri veriyor. Geri kalan 4 günde fabrikanızda çalıştırabiliyorsunuz. Yani lise öğrencilerini çalıştırabiliyoruz. Suriyeli çalışanlarımız vardı. Onlar gitmeye başladı. Bu konuda da bir hazırlık yapıyoruz. Ne yapabiliriz, nasıl rekabet edebiliriz diye. Suriyeli gruplarla, çalışanlarla da bir araya geleceğiz. Yani sektörümüzü eşofmanla ilgili güçlü olduğumuz alanı, kimseye kaptırma niyetimiz yok. Tekstil kent ihracat gücüne ciddi bir katkı sağlar. 5 yıl sonra Mersin tekstil firmaları bir araya gelmiş, ortak bir şirket kurmuş halde ve biz de onlarla birlikte Ticaret ve Sanayi Odası olarak, onları tüm dünyayla onları entegre edip, fuarlara katıp, Amerika ve Avrupa pazarlarında zor pazarlara ihracat yapabilecek duruma getirmiş olacağız. Bu arada fuar olarak, tüm tekstil sektördeki firmalarla birleşerek, Mersin’de ilk defa Ocak ayında fuar yapacağız. Çünkü biz, Türkiye’de güçlüyüz. Bizim ekibimiz Antep’te, diğer yerlerde fuar açıyor. Şimdi bunu tamamen uluslararası boyutta Mersin’e iyi bir fuar kazandıracağız. Birlikte hareket ederek.‘Birleşerek başaracağız’, bizim mottomuz. Firmalarımızı bir araya getirdiğimiz zaman çok güçlü olacağız. Tüm sektörler kendi içinde kümelendiği zaman, Mersin değerini ve hakkını bulacaktır. Ben teşekkür ediyorum, iyi yayınlarınız olsun.” diye konuştu.