Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir yeni açıklanan “Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında” ‘Tarım ve Gıdanın Yerine’ dair açıklamalarda bulundu.
2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı Resmî Gazete’de yayınlandı. Başkan Özdemir, “Belirlenen program ve tedbirler doğrultusunda yürütülecek faaliyetler arasında en önemli iki unsurun veri sistemi ve planlı üretim olduğunu düşünüyorum. 2025 yılı programında da yer alan bu başlıklar kapsamında yıl içinde önemli adımlar atıldı. Tarım sayımının öngörüldüğü süre içerisinde tamamlanması başta olmak üzere, belirlenen faaliyetlerin uygulanmaya devam etmesi halinde ülkemiz, bugüne kıyasla çok daha sağlam bir tarımsal veri altyapısına sahip olacaktır. Bu şekilde güçlendirilecek üretim planlamasıyla özellikle stratejik ürünlerde arz-talep dengesinin korunması, verimliliğin artırılması, sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda güvencesinin temin edilmesi mümkün olacaktır.” dedi.
“Nadas alanları azalıyor!”
Benzer şekilde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu yıl tarım arazilerinin korunması ve üretime kazandırılması yönünde önemli çalışmalar yürütüldüğünü söyleyen Özdemir, “Bu çalışmaların 2026 yılında da sürdürülmesi planlanmaktadır. Son yıllarda toplam tarım alanları ve ekim yapılan alanlar düzenli olarak artarken, nadas alanları azalmaktadır. Özellikle, üreticilerimize ve toprak sahiplerine mağduriyet yaşatmayacak şekilde, üst üste iki yıl işlenmeyen tarım arazilerinin tarımsal üretim amacıyla kiralanmasına yönelik çalışmalar tamamlandığında bu olumlu süreç daha da ivme kazanacaktır. Diğer yandan, Türkiye su fakiri olma yolunda ilerlemektedir. Oysa tarımsal sulamada israf edilen su miktarı oldukça yüksektir. Mevcut sulama sistemlerinin rehabilitasyonuna devam edilmesi ve borulu sulama sistemlerinin oranının artırılmasının hedeflenmesi, tarımda önemli ölçüde su tasarrufu sağlanmasına katkı verecektir.” şeklinde konuştu.
“Üretici örgütlerinin güçlendirilmesi sürdürülebilir tarım açısından son derece değerli”
Özdemir sözlerini şöyle devam etti;
“2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı; iklim değişikliği, dijitalleşme, yapay zekâ, akıllı tarım uygulamaları, kırsal kalkınma, sertifikalı tohum kullanımı ile gıda kaybı ve israfı gibi geniş bir yelpazede oldukça yerinde belirlenmiş politika ve tedbirler içermektedir. Programda küçük ölçekli çiftçilerin desteklenmesi ve tarımsal üretici örgütlerinin güçlendirilmesi hedefleri de sürdürülebilir tarım açısından son derece değerlidir. On İkinci Kalkınma Planı ile uyumlu şekilde hazırlanan bu yıllık programda, sektörümüzün öneri ve taleplerinin karşılık bulduğunu görmek son derece olumludur. Sektör olarak temennimiz, tüm paydaşların uyum içinde çalışarak hedeflere yönelik politikaların hayata geçirilmesidir. Böylece ülkemizin tarımda sahip olduğu potansiyelin çok daha verimli bir şekilde değerlendirilebileceğini düşünüyorum.”

