Bilim ile diplomasiyi bir araya getirerek küresel sorunlara geleceğe dönük çözümler üretmeyi amaçlayan Geneva Science and Diplomacy Anticipation (GESDA) Zirvesi, bu yıl Cenevre’de gerçekleştirildi. Zirveye konuşmacı olarak katılan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, filantropinin geleceğine, güven ve hesap verebilirliğin önemine, ayrıca sürdürülebilir toplumsal dönüşüm için iş birliğinin gerekliliğine dikkat çekti. 2021’den bu yana her yıl Cenevre’de düzenlenen GESDA, bilimin diplomasiyle buluştuğu en önemli küresel platformlardan biri olarak; 1000’den fazla bilim insanı, diplomat, karar alıcı, yenilikçi, iş dünyası lideri ve vatandaşın katılımıyla, insanlığın en acil sorunlarına çözüm olabilecek bilimsel gelişmeleri tartışmaya açıyor.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen GESDA Zirvesi’nde filantropinin geleceğine dair görüşlerini paylaştı. “Değişen Dünyada Filantropi ve Özel Sektörün Rolü” oturumunda konuşan Sabancı, çoklu krizler döneminde filantropinin rolünü, güven ve hesap verebilirliğin önemini, ayrıca sürdürülebilir toplumsal dönüşüm için iş birliği ile ilgili görüşlerini paylaştı.
“Artan eşitsizliklerle mücadelede bilim ve filantropi kilit rol oynuyor”
Teknolojik ilerlemelerle birlikte artan eşitsizliklere dikkat çeken Sabancı, filantropinin artık yalnızca iyilik yapmak değil, sistemleri dönüştürmek anlamına geldiğini ve bilim ile birlikte kilit rol üstlendiğini vurguladı. “İnsanlık için gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Artan eşitsizlikler karşısında, GESDA gibi bir platformda sorunları birlikte tartışabilmek çok önemli, çünkü büyük problemleri tek bir kurumla veya tek bir yöntemle çözmemiz mümkün değil. Bakış açımızı ve çözüm üretme biçimlerimizi yenilememiz gerekiyor. Bunları yeniden keşfetmeli, tartışmalı, tasarlamalı ve üzerine düşünmeliyiz.”
“Gerçek güven, iyi niyetin ötesine geçmekle başlar”
Sabancı konuşmasında, “Güven ve meşruiyet, filantropinin temelidir. Ben buna ‘filantropinin para birimi güvendir’ diyorum. Toplumsal gelişim; güvenin inşası, şeffaflık ve net bir amaca sahip olmakla başlar. Eğitim de güvenin ve sürdürülebilir gelişmenin temelidir. Bundan 25 yıl önce kurulan Sabancı Üniversitesi, birlikte yaratma ve birlikte öğrenme kültürünün en somut örneklerinden biridir. Bugün Sabancı Üniversitesi, ülkemizin en iyi araştırma kurumlarından biridir.” dedi.
“Büyük meselelerin çözümünde iş birlikleri kritik rol oynuyor”
“Sabancı Vakfı olarak son 20 yıldır hibe veriyoruz” diyen Güler Sabancı, “Bu süreçte genellikle sahada ilk kez proje yürüten küçük sivil toplum kuruluşlarına destek verdik. Bugüne kadar 250’ye yakın proje destekledik. Ancak her zaman söylediğim gibi, mesele sadece maddi destek değil. Önemli olan mentorluk yapmak, yol göstermek ve ortak bir hedefe birlikte yürümektir. Başarılı olmanın yolu, öncelikle ne yapılması gerektiğiyle ilgili ortak anlayış sağlamaktan geçer. Birlikte hareket edersek etkiyi çoğaltabiliriz.”
Başarı Üçgeni: Kamu, Özel Sektör ve Sivil Toplum
Sabancı, büyük sorunların çözümünde kamu, özel sektör ve sivil toplumun birlikte hareket etmesinin kritik rol oynadığını vurguladı. “Buna başarı üçgeni diyoruz. Filantropi bu üçgenin önemli bir parçası. Küresel perspektifimizi koruyarak çözüm için iş birlikleri geliştirmek hayati önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.